2013′ten 2014′e kadar bir yıl içerisinde üç farklı ülkenin üç farklı şehrinde yaşadı. Sonrasında İstanbul'a dönüp mimarlık eğitimini bitirdi ve çalışmaya başladı. Gezmenin insanın ufkunu gerçekten hayal edebileceğinden bile fazla genişletebildiğine inanıyor. Yeni duygular keşfederek, olabildiğince farklı kesimlerden insanlarla tanışarak da kendisini besliyor. Bunun yanında sanatı toplum için yapmak için elinden geleni yapıyor. İnsana kentte muamele etme üzerine bir şeyler öğreneceğini düşünerek Danimarka'da master yapmaya gidiyor. İki sene orada olacak. Benim İstanbul'um Yeldeğirmeni-Acıbadem-Üsküdar biraz da Beşiktaş'tan, yarı muhafazakar bir aileden, olabildiğince yabancı arkadaşlardan, dört beş Türk ama geniş görüşlü insanlardan oluşuyor. Bu şehrin sırrı, bence yok her şey apaçık ortada. Yapmak istediğim şey, insanlara daha iyi nasıl değer verilir, kendimi geliştirmek istediğim konu sanırım bu.