| |  |  |  |  |  | |
Hiçi bize gösterecek temel heyecan; korkudur. Varolanın, bizim için yok olması, ayağımızın altındaki sağlam temelin çekilmesi bizi sallantı içinde bırakır. Aslında bizi sallantı içinde bırakan, hiçin ta kendisidir. Bu sallantı gerçek iç sıkıntısıdır. İç sıkıntısı ve sevinç, varolanın tecrübesini; korku ise hiçin tecrübesini verir, diyor Heidegger. Siz siz olun, “hiç”i mümkün olduğunca tecrübe etmeyin diyor, René,Lesli,Sarp ve Gökçe. Arkadaşlarınıza LE COOL gönderin! Hemen, şimdi! | | |  |  |  |  |
|  | |  |  |  |  |  | | | konser Yüksel Uzel Minik bir teybim vardı. Annemin koleksiyonundan aşırdığım kasetleri odamda gizli gizli dinleyip şarkı ezberlemeye çalışırdım. En sevdiğim şarkı ‘Yıllar Yorgun Ben Yorgun’du. Bacak kadar boyumla elimde bir parfüm şişesi şakırken anneciğimin şaşkın bakışlarına yakalanmam ve utançtan ne yapacağımı şaşırmamla biten bu ezber atölyelerinin yeniden aklıma gelmesinin sebebi ise tam 15 sene sonra ilk kez sahne alacak olan Yüksel Uzel. Zamanında televizyona çıktığında sadece anne ve babalarımızın değil bizlerin de içini çekerek izlediği gerçek bir yıldızdı o. 1970’lerin sonunda Maksim sahnesinde efsaneleştikten sonra 80’lerde altın çağını yaşadı. Geçirdiği ciddi rahatsızlıkla yüreklerimizi hoplattı ama neyse ki hayata döndü. Sonra Johannesburg’a yerleşti ve bizleri unuttu diyorduk ki… Yüksel Uzel geri geliyor. Belki de sadece bu gece için. Ama olsun. Yılların boşa geçmediğini görelim bakalım. / Nil Kovacı | | NEREDE Turkcell Kuruçeşme Arena, Muallim Naci Cad. No:60, Kuruçeşme NE ZAMAN 21:00 ÜCRET 56,00 TL - 82,00 TL | | | Spor Galatasaray - Ofk Belgrad Evet, Aslan Avrupa'da kükremeyeli epey zaman oldu ama yine de her sezon aynı başarıların elde edilebilme ihtimaliyle süslenen hayaller, bu upuzun yolculukta atılan ilk adımların heyecanını her daim canlı tuttu, tutmaya da devam edecek. Peş peşe gelen UEFA ve Süper Kupa şampiyonluklarının 10. yıldönümü kutlanmaya devam ededursun, Galatasaray'ın 2010-11 sezonunda ilk Avrupalı rakibi OFK Belgrad, Ali Sami Yen cehennemini tecrübe etmeye hazırlanıyor. Biliyorsunuzdur, Galatasaray bu sezon ortası Seyrantepe'deki yeni evine taşınacak. Bu nedenle 2011'e kadarki süreçte Ali Sami Yen'de oynanan her maç ayrı bir manevi değer taşıyor. Her maçı yerinde takip eden taraftarlardan değilseniz, hazır havalar da güzelken Ali Sami Yen atmosferini bizzat tadın derim. Çocukluğunu Kapalı'da geçirmiş bir taraftar olarak ben tribündeki yerimi alacağım. Bu maç olmazsa, öbür maçta. Sırbistan'a vize kalmışken Belgrad'daki rövanşa da gitmek isteyebilirsiniz tabii… / Arda Savcı | | NEREDE Ali Sami Yen Stadyumu, Mecidiyeköy NE ZAMAN 21:00 ÜCRET 35,00 TL - 200,00 TL | |  |  |  |  | |  |  |  |  |  | | | FESTİVAL CMS İstanbul'da Türkiye'nin ilk caz orkestrası şeflerinden İsmet Sıral, New York'taki Creative Music Studio'da (CMS) caz müziğinin dev isimlerini Türk müziğiyle tanıştırarak derin izler bırakan bir isimdi. Efsanevi CMS'nun mirası, 2006'da başlatılan 3 günlük bir etkinlikle İstanbul'a taşındığında hepimiz heyecanlanmıştık. İsmet Sıral Yaratıcı Müzik Atölyesi, bu yıl da dünyaca ünlü yabancı ve Türk sanatçıların katıldığı 10 günlük bir programla devam ediyor! Birbirinden ilginç tematik konserler, atölye çalışmaları ve seminerler bizi bekler! Katılımcılar arasında Karl Berger, John Zorn, Oliver Lake, Marc Ribot, Trilok Gurtu, Erkan Oğur, Ayşe Tütüncü, Ömer Faruk Tekbilek gibi isimler var dersem başka bir şey söylemeye gerek kalır mı? / Zülal Kalkandelen | | NEREDE Tamirane, santralistanbul, Kazım Karabekir Cad. No:1 Eyüp, Haliç ISCMS NE ZAMAN 22:00 ÜCRET 34,00 TL - 50,50 TL | | | konser Şevval Sam İşte etkileyicilik denilen kavrama fazlasıyla sahip insanlardan biri. Şevval Sam sahnede 4 Nilüfer, 6 Ajda Pekkan etkileyiciliğindeyken, ilginç bir şekilde sadece 1,5 Leman Sam etkileyiciliğindedir. Buna nazaran stüdyoda 16 Ebru Gündeş, 46 Nurdan Damcıoğlu ve 122 Sezen Aksu etkileyiciliğine kavuşuyor. Rahmetli Kazım Koyuncu ile yaptığı düetle, 13 Pet Shop Boys, 33 ABBA ve tartışılır nitelikte bir kararla tam 142 John Lennon Yoko Ono etkileyiciliğine ulaşan Şevval Sam sadece gözleriyle değil sesiyle, fiziğiyle, sesiyle, fiziğiyle ve tekrarlamak gerekirse sesiyle ve gözleriyle insanları etkileyip saçmalatabiliyor. İşte bu kadın 30 Temmuz gecesi Çubuklu Hayal Kahvesi'de şarkı söyleyecek. Ömer Üründül kendisini en son izlediğinde "Bence dizi oyunculuğu yapsın, boş versin şarkıcılığı" demişti ve bu bizler için bardağı taşıran son damla oldu. Ömer'in nerede olduğunu bilen var mı? Not: Gözlerine bakmayın… Medusa etkisi… / Borga Engin | | NEREDE Çubuklu Hayal Kahvesi, Ağaçlık Mesire Yeri, Burunbahçe No: A+B Çubuklu NE ZAMAN 23:00 ÜCRET 61,75 TL | |  |  |  |  | |  | |  |  |  |  |  | | | FESTİVAL JazzHopRevolution Mutfaklarımızda da son yıllarda fırtına gibi esen ‘füzyon’ kelimesi bu yazının bel kemiğini oluşturuyor. Şehirde kültürel anlamda yapacak tek şeyin hiçlik olduğu şu bunaltıcı günlerde bir serap gibi parıldayan ISCMS etkinliklerinin parlayan gecelerinden biri de JazzHopRevolution. Projeyi oluşturan ekip CMS sanatçılarından basçı/besteci John Lindberg ve davulcu Tani Tabbal ve ünlü aktör/hiphop sanatçısı Rahman Jamaal’den oluşuyor. Adamlarımız yeni bir yemek tarifi yaratırcasına biraz ondan biraz bundan derken ortaya çok güçlü ve çarpıcı bir iş çıkarmış. Bileği son yıllarda giderek kuvvetlenen ve derinliği artık herkesçe kabul edilen hiphop caz ile buluşuyor. Bu daha önce de yapılmıştı demeyin. Durum farklı. Politik mesajlara dikkat! / Sarp Dakni | | NEREDE Tamirane, santralistanbul, Kazım Karabekir Cad. No:1 Eyüp, Haliç ISCMS NE ZAMAN 22:00 ÜCRET 34,00 TL - 50,50 TL | | | konser Natalie Cole Başarılı ve ünlü bir aileden geliyorsanız, soyadınızla anıldığınızla alınıp "lütfen beni adımla anın" veya "ben tırnaklarımla buralara geldim" türünden söylemlerle insanların karşısına çıkmamalı ve arkanızdan dalga geçilmesine izin vermemelisiniz. Çünkü herkes bilir ki, sizi siz yapan soyadınızdır. Yetenekli doğsanız bile… Şimdi Natalie Cole, babası Nat King Cole sayesinde bu kadar tanındığını inkar etse, ona kim inanır? Neyse, arkasından konuşmayalım, Cole uzun bir süre sağlığıyla uğraştı. Hastalıklı kan nakli sebebiyle Hepatit C kapan sanatçı, daha sonra uyuşturucu kullandığı için böbreklerinin iflas etmesine sebep oldu. Son günlerde sağlığının eskiye kıyasla daha iyi olduğunu okudum. Bakalım sahnede bununla ilgili ipuçları alabilecek miyiz? Şimdi herkese önemli bir şey söylemek istiyorum: Uyuşturucu kullanmayın, meyve yiyin. Ciddiyim! / Gökçe Gökçeer | | NEREDE True Blue, Fenerbahçe Mah. Fener Kalamış Cad. No:90 Fenerbahçe Koyu, Kadıköy NE ZAMAN 22:30 ÜCRET 60,00 TL - 150,00 TL | |  |  |  |  | |  |  |  |  |  | | | DJ SET Bottin (Italians Do It Better) Stüdyo 54 ruhunu yansıtan butik gece kulübümüz Mini Müzikhol sahalara geri dönüyor. Ne de güzel ediyor çünkü yanlarında DJ ve İtalyan prodüktör Bottin‘i getiyor. “Italians Do it Better” ile nu-disko’nun kralını yapan Bottin, 70’ler ve 80’ler esintili coşkusuyla dillerimize pelesenk olmaya hazırlanıyor. Ne yapsak? Ne etsek? deyip amma velakin bu sıcaklar yüzünden salyangoz kıvamına erişen hızımıza biraz daha enerji katıp az biraz debelenirsek olacak gibi sanki? / Öykü Yavaş | | NEREDE MiniMüzikhol, Sıraselviler Caddesi Soğancı Sok. No:7/1 Beyoğlu NE ZAMAN 22:00 ÜCRET - | | | SERGİ Melancholia | Zeynep İnal Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar yedi tepeli bir şehirde Zeynep İnal adlı çok şeker bir kız yaşarmış. O kadar yetenekliymiş ki birileri mucizevi çizgilerini bir araya getirmeye ve diğer insanlarla paylaşması gerektiğine karar vermiş. Bu işi yapan akıllı çocuklar Hush Gallery ekibinden başkası değilmiş. Sonra Zeynep oturmuş bize bir masal anlatmaya başlamış… ‘Küçük bir kız varmış, kocaman acı taşırmış yüreğinde. Her sabah gözünü açtığında kalbine götürürmüş elini, acıyı yoklarmış hala orada mı diye. Gri bir sokakta yeşil akan yaşlarıyla yalnız kalmış kız. Sesler boğuk renkler donukmuş. Sonra ılık bir rüzgar esmiş, hüzünlü bir piyano sesi taşımış soğuk kaldırımlara. Kız dans eder gibi yürümüş. Sanki yüzlerce insanla birlikte bir balo salonundaymış ama aslında kimsecikler yokmuş. Hayaletlerin dans ettiği sokakta sadece bir noktaymış. Kız yürümüş ortopedik ayakkabılarıyla saatlerce, hüzünlü bir piyano sesiyle…’ / Nil Kovacı | | NEREDE Hush Gallery, Caferağa Mah. Miralay Nazım Sok. 20 Bahariye NE ZAMAN 5 Ağustos'a kadar ÜCRET Ücretsiz | |  |  |  |  | |  | |  |  |  |  |  | | | ATÖLYE Doğadan Etkilenen Moda Evli ve çocuklu Le Cool okurları, bu yazı sizin için! Eğer 4-6 yaş aralığında çocuklarınız varsa ve onlarla birlikte modaya dahil olmak isterseniz, Hüseyin Çağlayan'ı takip edin. İstanbul Modern'de gerçekleştirilecek atölye çalışmasının adı "Doğadan Etkilenen Moda". Çağlayan'ın "Önce Eksi Şimdi" (İlkbahar/Yaz 2000) başlıklı koleksiyonundan yola çıkan atölyede, doğa ve teknolojinin tasarım üzerindeki etkileri ele alınacak. Her şeye ilham verme gücünü elinde tutan doğadan ilham alarak bir moda ürünü nasıl yaratılır, bunun üzerinde kafa yorulacak, eller çalıştırılacak. Bence Vög, insan yaratıcılığının doruğa ulaştığı en geniş alanlardan biridir. Beyninize kuvvet! / Can Togayhan | | NEREDE İstanbul Modern , Meclis-i Mebusan Cad. Antrepo 4, Karaköy 0212-334 73 00 NE ZAMAN 13:00 - 15:30 ÜCRET Ücretsiz | | | SİNEMA Anneler ve Kızları Televizyondaki çalışmalarıyla farkını belli etmiş bir yönetmen, doğru değerlendirildi mi performanslarıyla hayran bırakan oyuncular ve sadece isimleriyle bile çok şey anlatan sinemacılardan kurulu bir yapımcı kadrosu… Kıvamın tutmaması zor. Alfonso Cuaron, Guillermo del Toro'nun yapımcılığında Rodrigo Garcia'nın yönettiği ‘Anneler ve Kızları’ için yurtdışında yapılan yorumlara bakılırsa kıvam da tutmuş. Zira birbirinden habersiz anne ve kızın ekseninde olduğu, kesişen hikayelerden kurulu bir anlatı, bu denge olmasa kolayca hamaset tuzağına düşebilirdi muhtemelen. Ancak insan, bu isimlerden ümitlenmeden edemiyor. Bir de Naomi Watts, Annette Bening gibi oyuncuların tam da performanslarının zirvesinde olduğuna dair eleştirileri okuyunca, 'Anneler ve Kızları'na şans verilmeden edilemiyor. / Erman Ata Uncu | | NEREDE 30 Temmuz'dan itibaren sinemalarda NE ZAMAN ÜCRET | |  |  |  |  | |  | |  |  |  |  |  | | | FESTİVAL Bir Çalgının Hafızası Sevgili yarışmacılar ve değerli izleyicilerimiz hoşgeldiniz. Her hafta olduğu gibi bu hafta da doğru cevabı verecek ilk kişi müthiş bir armağan kazanıyor. Hemen soruya geçiyoruz… Sorumuz Türk Halk Müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir çalgı türü. Yörelere ve boyutlarına göre kopuz, cura, saz, çöğür, dombra, ikitelli, tanbura ve tar gibi değişik isimlerle tanınır. Kullanılan tekniğe göre mızrap veya parmaklar ile çalınır. Parmaklarla çalma tekniğine şelpe ve dövme denir. Genellikle altta iki çelik ile bir sırma bam, ortada iki çelik ve üstte bir çelik ile bir sırma bam teli olmak üzere toplam 7 tellidir. Hafızası çok güçlüdür… Ve evvet doğru cevap ‘Bağlama!’. Ödülünüz size özel bir gizli bilgi… Bu gece ISCMS etkinlikleri kapsamında Tamirane’de gerçekleşecek müthiş bir performans ‘Bir Çalgının Hafızası’. Haydi marş. / Can Togayhan | | NEREDE Tamirane, santralistanbul, Kazım Karabekir Cad. No:1 Eyüp, Haliç ISCMS NE ZAMAN 22:00 ÜCRET 28,50 TL - 39,50 TL | | | SANAT Let's Stick Together Kinayeli söylüyorum, birbirimize yapışalım. Yapış yapış. Bryan Ferry'nin evli çiftleri selamladığı 1976 bestesi/albümü malum Let's Stick Together. Biçimden geçip dördüncü boyutta kavramlar türeten Belçikalı tasarımcılar, işlevin pabucu sopayla nasıl dama atılır gösteriyor. Ama hareket yok, ses yok. İşlevinden azad olunca tasarım sanatla bütünleşebiliyor. (GDO mantığı). Size de düşlemek kalıyor nelere kadir bir sopa diye. Fransızca "laboratuar" ya da logolaşan adıyla kısaca LABO, bu arayışın bir ifadesi. LABO'nun İstanbul'daki hareketi, Ocak ayında Marmara Üniversitesi öğrencileriyle yaptığı bir atölye çalışmasıydı. Şimdi hem bu atölyeden ortaya çıkanlar hem de 10 kadar Türk tasarımcının LABO'dan aldıkları davete icabeten yanlarında getirdikleri işler, 2009'dan beri oluşturulan geniş bir ağdaki 100'e yakın tasarımcının buluşması haline geliyor. Bir koleksiyon ortaya çıkıyor. Gelenek, endüstri, mizah, sopa… / Aslı Bekdik | | NEREDE Cumhuriyet Müzesi, İshakpaşa Mahallesi At Meydanı Sok No:1, Sultanahmet NE ZAMAN 4 Ekim'e kadar ÜCRET Ücretsiz | |  |  |  |  | |  |  |  |  |  | | | konser London Schools Symphony Orchestra Klasik müzik dinleyicileri, Londra Okulları Senfoni Orkestrası'nın (LSSO) ünlü piyanist Gülsin Onay'la vereceği konser için gün sayıyor! Londra'da eğitim gören gençlerin en yetenekli olanlarını bir araya getiren LSSO, temel senfonik repertuarları icra edebilen prestijli bir orkestra. Devlet Sanatçımız Gülsin Onay ise, dünyanın tüm saygın şefleri ve belli başlı orkestraları ile beş kıtada konserler vermiş büyük bir yetenek. Böyle usta bir piyanisti, kariyerlerinin başındaki parlak müzisyenlerle birlikte Aya İrini'de dinlemek, kaçırılmayacak bir fırsat! / Zülal Kalkandelen | | NEREDE Aya İrini Müzesi, Sultanahmet NE ZAMAN 21:00 ÜCRET 7,50 - 15,00 TL | | | SİNEMA Başlangıç Christopher Nolan, onunla tanışmamıza vesile olan filmi 'Memento'nun tuhaf çekiciliğini, kariyerinin geri kalanına taşıdığı için sorgusuz sualsiz takdiri hak eden bir yönetmen. (Önceki eseri 'Following', yazarınız dahil büyük bir çoğunluk için 'Memento' sonrası keşfedilen bir cevherdi.) Nolan'ı daha da takdir etmemize vesile olan, çığır açıcı ufkunu 'Batman Başlıyor'dan itibaren gişe devi filmlere de taşıyabilmesi. Son örnek ‘Başlangıç’. Leonardo DiCaprio'nun başını çektiği haysiyetli yıldızlardan kurulu kadrosuyla 'Başlangıç', muhtemelen uzun süre görüp görebileceğimiz en 'tribal' üstün yapım. Zira kurbanlarının rüyalarına girip bilinçaltını deşerek işini gören endüstri casuslarının hikayesi, Nolan için CGI efektlerini peşpeşe sıralamaya vesile bir malzemenin çok daha ötesinde bir çıkış noktası. Kamera arkasında Nolan olunca rüyalar da perdede hakkını buluyor, tıkır tıkır işleyen bir polisiye hikaye de… / Erman Ata Uncu | | NEREDE 30 Temmuz'dan itibaren sinemalarda NE ZAMAN ÜCRET | |  |  |  |  | |  |  |  |  |  | | | SERGİ Avrupalılardan Japonya'ya Bakış / Japonya'nın Bugünü Japonya sizin için ne demek? Ben Tokyo'ya vurgun biri olarak gelecekte yaşayacağım ülke derim mesela. Ama orada yaşayan bir arkadaşımın İstanbul'dan kutu kutu zeytin götürdüğü günü de unutamam. Çünkü ben zeytinsiz de yaşayamam. Şimdi ‘Avrupalılardan Japonya'ya Bakış/Japonya'nın Bugünü' projesi sayesinde üç farklı fotoğrafçı için Japonya'nın ne anlam ifade ettiğine bakacağız. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden fotoğrafçıları Japonya'ya getirerek, bugünkü Japonya'yı Avrupalılara daha objektif ve kafalarındaki stereotiplerden arınmış bir şekilde göstermeyi amaçlayan fotoğraf projesinin 2010 yılı sergisinde Türkiye'den Silva Bingaz, Almanya'dan Andreas Gefeller ve Macaristan'dan Gábor Arion Kudász yer alıyor. Bakalım onlar için Japonya ne ifade ediyor. Bir de hayati soru: Zeytin mi, Tokyo mu? / Elif Türkölmez | | NEREDE Sanat Limanı, Antrepo No: 5 Tophane Beyoğlu NE ZAMAN 29 Ağustos'a kadar ÜCRET Ücretsiz | | | SİNEMA Yepyeni Bir Hayat Bir yönetmen, kendi yaşadıklarından hareketle kamera arkasına geçtiğinde, o filmi seyredenin algısında da bir fark olmaması kaçınılmaz. Kore asıllı Fransız yönetmen Ounie Lecomte da, Yepyeni Bir Hayat'ta kendi anılarından yola çıkıyor, dokuz yaşında babası tarafından yetimhaneye bırakılan Jin – Hee'nin hikayesini anlatıyor. Sıklıkla Batılı ailelerin evlat edindiği bu yetimhanede Jin – Hee'nin babasını beklemeyi inatla sürdürmesi, hikayenin de itici gücü. Yönetmenin kendi anılarından yola çıktığı bilmek insanı daha bir etkiliyor kuşkusuz. Ancak önemli olan, filmin bu bilginin arkasına sığınmadan hikayesini anlatabilmesi. Cannes'da yarışma dışında gösterilen Yepyeni Bir Hayat'ın bunu başardığı ise eleştirmenlerin hemfikir olduğu unsurlardan. / Erman Ata Uncu | | NEREDE 30 Temmuz'dan itibaren sinemalarda NE ZAMAN ÜCRET | |  |  |  |  | |  | |  |  |  |  |  | | | RESTORAN Hazzo Pulo Neredeyse 150 yıl olmuş Hazzo Pulo pasajı açılalı. Tüccar Hacopulo kazandığı paranın bir kısmını buraya yatırmış. İçinde iplikçisinden düğmecisine şapkacısından terzisine ne ararsanız varmış. Hatta Namık Kemal’in İbret Gazetesi burada basıldığı için Jön Türkler’in buluşma noktası olarak da hafızalara kazınmış. Çuhacıyan’ın opera tiyatrosu dahil hepsi zamanla yok olup gitmiş ama şapkacı M. Katya hep orada… Fazla uzatmayalım bizim konumuz Hazzo Pulo Restaurant ve Şarap Evi. Şarap mahzenindeymişsiniz izlenimi veren mekan, mezeleri, peynir çeşitleri ve deniz mahsullerinin yanısıra İtalyan, İskandinav ve Anadolu topraklarından parmaklarınızı bile birlikte yemenize ramak bırakacak lezzetli bir mönüye sahip. Ne önerirsiniz diye soracak olursanız garsonunuzdan duyacağınız yanıt Plank Steak veya Hazzo Pulo Special olacaktır. Kapanış için “Kaymaklı Dut Tatlısı” ideal. Eğer şanslıysanız, gittiğiniz gece bir de fasıl varsa deymeyin keyfinize… / Can Togayhan | | NEREDE Meşrutiyet Cad. No:75, Tel: 0212-245 55 23 NE ZAMAN ÜCRET | | | RESTORAN bibuçuk “Etsiz bir hiçim, mahvolurum, biterim!” diyenlerden biriyseniz o halde doğru adrestesiniz. Vejetaryenlerin asla anlayamacağı bu yazının keyfini çıkarın öyleyse. Öncelikle neredeyse mükemmel hatta ötesinde bu dana pirzola veya antrikotu yiyebilmek için Bağdat Caddesi’ndeki Bağdat Palas apartmanının yolunu tutmanız gerek. bibuçuk’ta önünüze sunulan tabağa önce ağzınızı ayırıp bir süre bakakalabilirsiniz. Ama dikkatli olun fazla oyalanıp güzelim yemeği soğutmayın. Kendine özgü tahtası üzerinde servis edilen etlerin lezzetini ise burada kelimelerle tarif etmek biraz zor açıkçası. Üstelik eklemek gerek ki kocaman! Kendine özgü (belki biraz gizli) formülüyle bibuçuk‘u kaçırmayın deriz. / Nil Kovacı | | NEREDE Bağdat Caddesi Bağdat Palas Apt. 302/B Caddebostan – Kadıköy NE ZAMAN ÜCRET | |  |  |  |  | |  | |  |  |  |  |  |  | | |  | SIRLAR ve RÜYALAR: MEY ELBİ Saint Michel mezunu. 1995 yılında Cenevre Üniversitesi’nde Sosyoloji eğitimini tamamladı. New York’ta yüksek lisansını sinema üzerine tamamlarken, bir yandan da yogaya merak saldı. 1998’de Jivamukti Yoga merkezinde ilk dersini aldı ve yoga hayatının bir parçası haline geldi. Yine New York'ta bulunan OM yoga merkezinde eğitmenlik sertifika kursunu bitirdi. Hemen ardından Hindistan'a gitti. Mysore'da Sri Pattabhi Jois'un yaninda Asthanga Yoga uygulamasında bulundu. 2003 yılında, 10 günlük Vippassana meditasyonuna katıldı. New York’ta kaldığı süre boyunca çeşitli stüdyolarda (Go Yoga, Kusala Yoga, Greenhouse Holistic) dersler verdi. Cindy Lee, Tias Little, Diane Long, Godfrey Devereux, Edward Clark, Chriz Chavez, David Life & Shannon Gannon gibi çok sayıda önemli yoga master’ı ile atölye çalışmaları yaptı. İstanbul’a döndüğünden beri Cihangir Yoga‘da dersler veriyor. Benim İstanbul’um, yoga ile içiçe. Bu şehrin sırrı, kokusunda, tadında, gizeminde, sürprizinde ve kaosunda saklı. Yapmak istediğim şey, içimde daha özgür ve daha barışık olabilme yolunda ilerlemek ve bu yolu başkaları ile paylaşmak. | | | |  |  |  |  | |  | |  |  |